1. Mısır Piramitleri
Mısır Piramitleri, Mısır’da yer alan eski piramit şekillerde yapılardır. Mısır’da 100’den fazla piramit vardır. Piramitlerin çoğu Eski Krallık Dönemi'nden Orta Krallık Dönemi’ne kadar firavunların mezarı için inşa edilmiştir. Bilinen en eski piramit 3.Hanedan döneminde inşa edilen Basamaklı Piramit’tir. Bu piramit ve etrafını çevreleyen bloklar; mimar İmhotep tarafından tasarlanmıştır. Ayrıca bu yapılar dünyanın en eski şekilli taşlardan inşa edilmiş yapısıdır.Yapımda çalışan işçiler piramitlerin sırrını bildikleri için yapım bittikten sonra öldürülmüşlerdir.
2. İskenderiye Feneri
yapılmıştı. Romalılar Mısır'ı ele geçirdikten sonra burada
Ptolemaios (Batlamyus) olarak anılan bir devlet kurmuşlardı.
İnşaası M.Ö. 285-246 yılları arasında süren Fener, bu devletin
ilk iki kralı Ptolemy-Batlamyus-Soter ve Ptolemy tarafından
yaptırılmıştı.
Kaidesi ile birlikte 135 metre yüksekliğinde olan fener, beyaz
mermerden yapılmıştı. Tepesinde bulunan, tunçtan yapılmış
büyük bir ayna 70 kilometre uzaklıktan görülüyor ve limana
giren gemilere rehberlik ediyordu.
Üç bölümden oluşan fenerin mimarı Knidos'lu Sostratus'tur.
Alt bölümü dikdörtgen şeklinde ve yaklaşık 55 metre
yüksekliğindeydi. Orta bölüm, yukarıya doğru giden rampası
olan bir silindir şeklindeydi. Yaklaşık 27 metre yüksekliğindeydi.
Üst bölüm ise silindir şeklindeydi ve üzerinde alevin
bulunduğu bir odası vardı.
İskenderiye Feneri, antik çağın yedi harikası içinde günlük
yaşam için kullanılan tek eserdir. Ayrıca yedi harikanın ve
gelmiş geçmiş deniz fenerlerinin en yüksek olanı da bu fenerdir.
Üst kısmı M.S. 955 yılında bir deprem ve fırtınada kopan
fenerin gövde kısmı da 1302'de başka bir depremde yıkıldı.
1500 yılında ise bu yapıya ait kalıntılar tamamen yokoldu.
Üzerinde inşaa edildiği adadan dolayı Pharos olarak anılmış
ve bu kelime bir çok dile yerleşmiştir. İspanyolca, Fransızca
ve İtalyancada Pharos, deniz feneri anlamına gelmektedir.
Yıkılmadan önce yapılan resimleri, dünyadaki deniz
fenerlerine yüzlerce yıldan beri örnek olmuştur
Babil kralı eşinin sıla hasreti çekmesinden dolay yaptırdığı Babil’in Asma Bahçeleri MÖ 605 yılında inşa edilmiştir. 43 sene Babil krallığı yapmış olan Nebukadnezar tarafından eşini neşelendirme amacı ile yapılmış eser şuan günümüze bazı nedenler ( doğal afet, yangın vs. ) ile gelmeyi başaramamıştır. Dünyanın 7 harikası arasında en çok günümüze gelinmesi istenilen eserler arasında yer almakta ve bir çok kişi Babil’in asma bahçeleriniçok merak edip en çarpıcı eserler arasına girmeyi başarmıştır. Şu an hiçbir teknoloji ile onun aynı şekilde yapımı mümkün olmaz iken gerçekten bir şah eser olarak dünyanın yedi harikasından en çok benimsenen eserdir.
4. Efes’teki Artemis Tapınağı
Efes, Antik dünyanın en önemli merkezlerinden biri. Selçuk sınırları içinde önemli bir Roma kenti. Celsus Kütüphanesi, Artemis Tapınağı ve Yamaç Evleri ile görülmesi gereken muhteşem bir antik kent
.Artemis Tapınağı: Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri sayılan tapınaktan geriye bugün sadece bir iki mermer parçası kalmıştır.
Yağma, deprem, yangın gibi nedenlerle yedi defa yıkılıp yapılmıştır. İon tarzı büyük sütunlarla çevriliyken bu gün sunak yerinden başka bir şey kalmamıştır. Tapınak dünyanın mermerden yapılmış ilk ve büyük yapısıydı. Kalıntıların bir kısmı Londra’daki British Museum’dadır...
Artemis inancının, Artemis Tapınağı ve dinsel aşama düzeninin arı çevresinde kurulduğunu ileri sürenler vardır. Arı, Efes’in simgesidir. Efes sikkeleri ve heykelleri üzerinde çok yaygın olarak kullanılır.
5. Olimpos’taki Zeus Heykeli
Zeus heykeli MÖ 450 yılında Yunanistan'daki Olimpos'ta (Olympia) yapıldı.[1] Heykel, antik Yunan döneminin baş tanrısı Zeus için yapılmıştır.
Zeus heykeli, Atina'daki Parthenon Tapınağı için Athena heykelini yapan Phidias adlı ünlü heykeltraş yapmıştır. Tahta iskelet üzerine altınve fildişi metal parçaların yerleştirilmesiyle yapılmıştır.
Zeus Tapınağının içinde bulunan heykel, tapınağa ancak sığabiliyordu, hatta oturur vaziyette tasvir edilen Zeus, ayağa kalksa tapınağın tavanı yıkılacakmış gibi duruyordu. Heykel 12 m yüksekliğindeydi. Sağ elinde zafer tanrıçası Nike'ı tutuyordu. Sol elindeyse üzerinde çeşitli metallerden kakmalar olan ve üzerinde kartal olan bir hükümdar asası vardı. Altın, abanoz, fildişinden yapılmış olan ve değerli taşlardan kakmaların bulunduğu Zeus'un oturduğu taht, heykelin kendisinden daha etkileyiciydi. Üzerinde, Yunan tanrılarının ve sfenks gibi mistik hayvanlar figürleri yer alıyordu. Heykelin derisi fildişinden, sakalı, saçları ve elbisesi altındandı. Karanlık bir koridordan geçilerek görülebildiği için, parlak fildişi, insanların gözünü alıyor ve derinden etkiliyordu.
Olimpiyat oyunları 391 yılında Theodosius I tarafından putperestlik olarak suçlanıp sona erdirilince, Zeus Tapınağı da kapatıldı. Dünyanın yedi harikası arasında sayılan heykel, zengin Yunanlılar tarafından, yeni kurulan ve o zamanki adıyla Constantinople denen İstanbul'a taşınmıştır ve orada 462 yılındaki büyük yangında yok olmuştur.
Olimpos'ta 1829'da Fransızlar tarafından burada bulunan heykele ait bazı parçalar Paris'te Louvre Müzesi'nde sergilenmektedir.
Halikarnas Mozolesi, Dünyanın Yedi Harikası olarak kabul edilen eserler arasında, Türkiye'de bulunan iki harikadan biridir. Halikarnas'taki (Bugünkü Bodrum) bu mermerden yapılmış dev mezarda İÖ.353'te ölen Pers İmparatorluğu'nun ünlü ve uzak krallarından Mausolus ve eşi Kraliçe Artemisia'nın yattığına inanılır. Bugün birçok dilde benzer bir ses yapısıyla kullanılan “mozole” kelimesi de bu kralın adından türemiştir. Heykeli yaptıran Kraliçe Artemisia'nın kendisidir. 135 foot yüksekliğindeki mezar, Yunan mimarlar Satyrus ve Pythius tarafından biçimlendirildi. Mezarı çevreleyen frizlenin yapımında ise dönemin dört ünlü heykeltraşı çalıştı. Dikdoörtgen prizma biçimindeki mozolenin üst kısmı da piramit biçiminde bir çatıyla kaplıdır. Mozolenin en tepesinde ise dört atın çektiği bir araba bulunur. Arabanın içinde oturanlar ise elbette kral ve kraliçedir.
M.Ö. 353 yılında mozolenin yapımı tamamlandığında, büyüleyici beyazlıktaki mermer eserin ünü tüm antik dünyaya yayıldı. Ancak, 15. yüzyılın başlarında gerçekleşen bir depremde büyük hasar gören eser, zamanla yıkıldı. Bugün sadece temelleri ve frezeninin bazı parçaları bulunuyor. Frizlerin önemli bir kısmı, ait oldukları topraklardan koparılmış ve Londra'daki The British Museum'a götürülmüştür.
7. Rodos Heykeli
Rodos Heykeli, Rodos adasındaki Rodos şehrinin limanının girişinde bir zamanlar bulunduğuna inanılan Yunan tanrısı Helios‘un heykelidir.
Rodos Adası sakinleri, MÖ 305-304 tarihleri arasındaki bir yıllık kuşatmadan kurtulunca, sevinçlerini bir heykel dikerek ifade etmişler. Heykeltraş Lindos’lu Khares`in yaptığı Güneş Tanrısı Helios`u simgeleyen heykelin, 32 metre yüksekliğinde ve tunçtan yapıldığı rivayet edilmiştir.
Liman girişinde duran heykelin bacaklarının arasından gemilerin geçtiği şeklinde bir söylence vardır ancak o zamanların yapım teknikleri ve malzemeleriyle böyle bir heykelin yapılması mümkün değildir.
Heykelin, MÖ 225 veya 226`daki bir depremde yıkıldığı, birkaç asır yan yatmış halde kaldığı varsayılır.
Ayrıca bu heykel Antik Dünyanın Yedi Harikasından biri olarak da kabul edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder