13 Haziran 2023 Salı

HOYRATÇA ÖZLEMELİ İNSAN DAĞILMIŞ DUYGULARDAN..

Zaman kaybı dilimi size ne çağrıştırıyor ?

Özlemek peki ? Hemde tanımadığın birini..

Rüyalarında acı çeker mi bir insan ? Ya da huzursuzca gecenin bir vakti uyanıp dolanır mı usulsüzce..

Dağılır mı bir insanın hayatı ?

Aşk mı ? Aşk sandıklarımız mı ?

Zor da değil imkanız da değil aslında..

Beyinler ve ruhlar farklı yaşarlar küçük farklarla..

Kapanına kısılmış fare gibi tek bir yerden başlar acı..ve sonra nefes alamaz olursun..
Sonra ufaktan uykun gelir ve sonsuza kadar uyursun...

Bir başkasına aşık olabilme ihtimalin bile kalmaz çünkü tükenmiştir damarda ki kan..
Kaç kez daha düşüp kalkmalı insan bu acılardan..


Kaç kez daha okunmalı bu mısralar bıkmadan..
Beklemeli mi diye düşünürken ayların geçtiğinin farkına varamaz insan..
Bir bakmışsın çiçeklerin solmuş susuzluktan..




Benim gönlüm var o adamda..
Ne gönül ama hoyratça...



BAŞLIK BULAMADIM DUYGULARIMA

Tek istediği huzurlu bir kollarda uyumak olan , değer verdiği her şey birden bire yok olan bu da mı olmadı diye kaç kez daha söylenir bir insan. Nedir bunun sınırı ya da var mı bir formülü ?
Bir kalp kaç kişiye atar , kaç bedenlerle birlikte olur.. Aklı farklı duyguları ayrı mı olur ?
Kafa karışıklığı mı , korkaklığımı yoksa geçmişin izlerini taşıyan çatlak bardak gibi mi , altı delinmiş sızdıran ve yavaş yavaş batan gemi gibi mi ?

Ezbere oynan bir oyun gibi  , her seferinde aynı yerde ayağı takılarak düşen çocuk gibi mi..
Şiirlerde eksik kalan dizeler , anlamı olmayan kelimeler gibi mi..
Kendini Yıldız Tilbe gibi çilekeş hisseden ben mi ?

Nedir bütün anlamların kifayetsiz kalmışlığı !
Aranılan şeyin bu kadar mı zor bu kadar karmaşık bu kadar acıtmış olabilmesi ..

Seni korkutan bağlanmak mı ?
Yoksa bağlanılmak mı ?
Sahi hangisi zor !

Bir kişiyi üzmemek için herkesi üzebilecek potansiyelin sahibesi olabilmekte zor iş olsa gerek..
Bir kadın duygusal beklentisini karşılayamadığı erkeğe karşı saldırganlaşır..
Etrafında ateş püskürten insanlar oldukça her açıdan zarar vermeye başlar.

Ben acıdan değil , aşktan yanmak isterim..
Bunun için ise fedakarlık etmek gerekir , başkasının kollarına itmek değil..

Ben yine itilmişliğimin ardından sevgiyle kucak açıp , köşeme , kitaplarıma ve kırılmış olan kalbimi iyileştirmek için hissizliğime çekiliyorum..

Sen batan geminin kaptanı , bana bir kere bile olsa güzel hissettiren insan iyileştiğinde umarım burada olurum..!!!






ASLINDA BU YOKTU , ÖYLE İÇİMDEN GELDİ

Şu an bu satırları gökyüzüne bakarak değil de toprağın kahvesine çalan gözlerinin içine bakarak yazmak isterdim.. Belki o zaman daha anlamlı olurdu bu yazılar.. Kavuşamamazlık değil meşkle dolardı içim..

Cama nefesimi üfleyip adlarımızın baş harflerini yazmakta ki kadar masum sana olan duygular..
Bir bilsen nefesimin ılıklığını , gözlerini kapattığında hissetsen..
Ne yakacak kadar sıcak ne de üşütecek kadar soğuk olduğunu..

İnsan hiç fotoğraflara baktığında bile gözlerinin içi güler mi ! Bir yan da güzel yüzün bir yan da kalbimin satırları ile kaplı ..

Sen beni belki bilmezsin ama böyle havalarda pek bir içli olurum..
Cemal Süreyya okurum mesela '' Yoksuluz , gecelerimiz çok kısa. Dört nala sevişmek lazım '' iç geçirir , hayal kurar yatarım..

Bazı geceler okuduğum kitaplarda ki kahramanlar biz oluruz..
Bazan şarkılarda ki manalar oluruz..
Zeki Müren çalar  bazen 'ELBET BİR GÜN KAVUŞACAĞIZ'





Özlüyorum, farkındayım. Ama geri gelsin istiyor muyum? Bilmiyorum. Sesini duymak istiyorum ama arasa cevap verebilecek miyim, bilmiyorum. Ko...