Yapmam gereken kendimi iki damla gözyaşı akıtarak beslemek ve bu satıları yazmak oluyordu.
Ne zaman çaresiz kalsam burada buluyordum kendimi ..
Bir bedenin içinde duvarları olan insanlarda tanımak varmış insanın kaderinde ..
Zor olan şeylerin üstüne giderim ancak benim artık bırak duvarları yıkmayı , üçüncü gözyaşı damlasını akıtacak kadar takatim yoktu..
Her vazgeçişlerim de olduğu gibi yine kaçıyor telefonlara bakmıyor , görüşmüyor , kendi içimde kurarak , besleyerek , büyüterek yaşıyordum..
Verdiğim mücadele sonunda gerçek sahibine ulaşacağından o kadar emin bu satıları yazıyordum.
Hayat insanın garip bir mücadele verdiği bir oyun sahası gibi..
Hiç birimiz çalıştığı işten , yaşadığı aşktan , arkadaşlıktan memnun değil ve mutsuz..
Oysa biraz sevmeye çalışmak yerine o lanet olasıca doyumsuzluk ve en iyisine ulaşabilme nefsine yenik..
Ben neden diğer insanlar gibi umursamadan yaşayamıyordum ki..
Çünkü ben gerçek insandım , sıradan yaşayıp etrafa insanların korktuğu sevgi tohumlarından dağıtıyor , bir hayvan görsem kafasını okşuyor komşumun poşetlerini taşımasına yardım ediyor ve bununla mutlu oluyordum..
üzülmye değmez di mi?
YanıtlaSilGüzelini yapmışınız. Bunu yapamayanlardan olmamak daha iyi değil mi?
YanıtlaSilÜçüncü yaş akmasın dileklerimle...