Kalbi ikiye ayrılmış olmasına rağmen kan fışkırmıyordu . Öylesine yorgun olmasına rağmen hala nefes alabiliyordu. Ağlamaklı , yoğun hissetmekten bitap düşmüş en sonuna kendinden mücadelesinden vazgeçmişti..
Bırakıp gitmek istiyordu. Ancak sistemin kölesi olduğundan gidemiyordu bir kız çocuğu.
Okumuyor , izlemiyor , hissetmiyor ve yaşamıyordu..
Zaman durmuş , nesneler hareket ediyordu..
Ocakta çaydanlıktan çıkan buhar etrafı sarmış bir sis haliydi ortalık...
Üstünde geceden kalma kıyafetleri , yarım kalmış ruj izi ağlamaktan helak olmuş rimel izleri vardı..
Kendine gelmeye çalışmak yerine olduğu gibi devam ediyordu gün ..
Aşka düşmek mi aşka düşmemek mi daha iyiydi sorguluyordu..
Cigarasından duman alıp uzandı pencerenin güneş alan tarafına.
Kapatıp gözlerini kimsenin olmadığı bir yer hayal etti.. Dalga sesleri taşa vuruyor , rüzgar tuzlu havayı yüze çarpıyor , ağaçlar uğulduyor ve kuşlar şarkı söylüyordu..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder