Bugün işlerimi toparlamış ve tatil moduna girmiş bulunmaktayım.Yarın çok uzaklara tatile gidiyorum ve bunun için çok heyecanlıyım. Hem İstanbul'dan uzaklaşmış hem de sevdiğim insanları göreceğim.Aslında bir de olimpos yapmalıyım :):) Uzun zamandır yoğun bir tempoda devam eden hayatım ve belirsizlikler olan bir takım şeyler hafiften şekilleniyor.Allah hakkımda bunu yazdıysa vardır bunda bir hayır diyerek kabulleniyorum.
Derken koca bir geçmiş bıraktığım yere gitmek beni yine yeniden heyecanlandırıyor.Orada yaşadığım her şey aslında genç yaşıma rağmen en güzel günler topluluğundan bir parça.
Her gidişimde farklı olaylar yaşamamda cabası..Şimdi kız kıza tatil yapınca acaba ne olaylar yaşayacağım merak konusu... Badigartlara kafa mı tutarız..gecenin bir yarısı sokaklarda şarkı söyleyip kovalanır mıyız...İçip içip havuza mı atlarız ..ya da musallat olan tiplere aynı yere iki randevu verip gitmezmiyiz hiç bir fikrim yok :))
Geçmişe geçmiş ola diyip anı yaşamaya bakıceğiz artıkın...
Yeni delilikler yeni heyecanlar lazım artık bize..
Derken bir önceki eserim de dikiş tutturamamakla ilgili bir yazı paylaşmıştım . Bu yazıyı sonra okuyunca ne kadar da karamsar , olumsuz, aşka küsmüş gibiyim. Resmen kendime acıdım çünkü insanın doğası o kadar enteresan ki fikirleri düşünceleri bazen aylar yıllar sonra değişirken bazen de iki gün sonra farklılaşabiliyor.
Konu ya duygusal açıdan yaklaşmak ( ki duygu yokken ) insana hata yaptırır. Bence ben güzel bir aşık olmalıyım bunun için evrene mesaj göndermiyorum.
Zaten karşıma çıkacağından bir gün eminim ..
Aşk üçgenim tutku, güç , bağımlılık...Altta ki resim de mevcut..:):)